19 Mart 2010 Cuma

İkinci Bahar #1 - Son Düdük Çalmadan Maç Bitmez!!!

Hava ve saha koşulları futbol oynamaya elverişli, güneş pırıl pırıl parlamakta tepede. Seyirciler yerlerini almaya başlamış tribünlerde. Yer yer görülen boşluklar ilerleyen dakikalarda dolacak gibi gözüküyor.

Tribünler hareketlenmeye başladı bile, tezahüratlar, şarkılar herşey ve herkes aslında benden yana. “Özlem , Özlem “ sesleri kulaklarımda çınlıyor, çoştukça çoşuyorum. Ayağıma gelen her topu en doğru şekilde kullandığımı düşünerek koşuyorum durmadan. Performansımın iyi olması, en iyi şekilde oynayabilmem için elzem. Maçın yıldızı olmalıyım diyorum kendi kendime. Ne kadar bencilce öyle değil mi?

İşte belki de bu düşünce yüzünden, bu mükemmeliyetçilik tutkum yüzünden birden bire altüst oluyor tüm dengeler. Maçın 34. dakikasında hiç te beklenmedik bir anda, rakip takım yaptığı atak ile öne geçiyor.

Hayatspor: 1- Özlem: 0......

34 yaşında, ilk çocuğumu 9 ay, ikinci çocuğumu 11 ay emzirdikten sonra aile geçmişimde böylesi bir hikaye olmamasına rağmen, 8 Temmuz 2006 tarihinde teşhis konuluyor.

Meme CA......

Teşhis, biyopsi, ameliyat derken her şey beş gün içinde olup bitiyor. Hala inanamıyorum olanlara, etrafımda konuşulanlara, olacağı söylenenlere... Şok içindeyim... Tek yapabildiğim ağlamak, bağıra bağıra, hiç durmamacasına....

Bakamıyorum ne aynaya ne kocamın yüzüne. Utanıyorum, çekiniyorum hatta kendimden nefret ediyorum ama değil mi ki bana ihtiyacı olan dünyalar güzeli iki yavrum ve beni çok sevdiğini her fırsatta dile getiren, tüm bu acılara rağmen ayakta, dimdik duran bir kocam var, yutkunuyorum, alıştırmaya çalışıyorum hem kendimi, hem beynimi, hem de yüreğimi.

Ailelerimizle bir bütün olduk, kenetlendik ve hep birlikte el ele vererek inandık, söz verdik kendimize, birbirimize....

“Bu maçı alacağız başka yolu yok!”

Sıkıntı, üzüntü, umutsuzluk, acı, kabus ile dolu karanlık tünelde, sonunun aydınlık olacağını hayal ederek, inanarak, hissederek, sevgiyle ilerledik. Tutunduk hayata, bağlılığımızı dile getirdik sık sık, kopmadık, bırakmadık kendimizi ve düşüncelerimizi. Doktorlarımıza ve çevremizdeki dostların pozitif enerjilerine inanarak, sağlık ve şifa niyetine kabul ettik verilen her ilacı bünyeye.

Yorulduk, üzüldük, ağladık, durgunlaştık, küstük, yattık, kalktık, bıktık ama bırakmadık maçı, asıldık asılabildiğimiz kadar hayata, sevgiye, inandıklarımıza.

Sonuç mu?

Maç hala devam ediyor ama ben şu an maça yeni başlamış gibiyim, enerjik, hızlı, motivasyonlu.. Durumu eşitledim ya, benden mutlusu yok..

Gözüm skorboardda, aklım tüm varlığım ve tüm bedenimle kalan sürede...

Hayatspor : 1 – Özlem :1

Unutmayın son düdük çalmadan maç asla bitmez..

Umut dolu bir dipnot:

Bundan böyle İkinci Bahar’da hep birlikte olacağız. Umutlarımızı, hayallerimizi konuşup, birlikteliğimizden güç alarak hayata sımsıkı tutunacağız, negatif tüm düşünceleri, kötülükleri, umutsuzluğu geride bırakacağız. Umutla, sevgiyle, inançla ve de sağlıkla ileriye bakacağız daima.


Unutmayın, yalnız değiliz, değilsiniz, birlikteyiz.....

Özlem Aysoy

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder